Translate

6 Mayıs 2020 Çarşamba

Ihlara Vadisi-Aksaray.



VADİ İÇİNDEKİ DERİN SONSUZLUK

BÜYÜK KANYONDAKİ SAYISIZ KİLİSELER Dünyanın en büyük kanyonları arasında sayılan Ihlara Vadisi, Hıristiyanlığın kuruluş yıllarından beri önemli bir dini merkez oldu. 14 kilometrelik vadide sayısız kilise ve tarihi yaşam alanı var.
DÖNEREK AKAN SUYUN HALKI Asırlar önce Hasan Dağı’nın püskürmesiyle oluşan volkanik tabaka, doğa olayları ve Melendiz Çayı’nın aşındırmasıyla Ihlara Vadisi’ni oluşturdu. Yüksekliği 120 metreyi bulabilen bu büyüleyici kanyon, Ihlara Kasabası’nda başlayarak Belisırma ve Yaprakhisar üstünden Selime’ye uzanıyor. Kanyon boyunca akan Melendiz sebebiyle, bölgenin eski sakinlerine “dönerek akan suyun halkı”, yani “Peristremma” dendi. 
Bölgede 4. yüzyıldan itibaren öncü Hıristiyan din adamlar yetişti. İlk akla gelenler, Mısır ve Suriye’den daha farklı manastır kuralları belirleyen Kayserili Basilius ve baba-oğul-kutsal ruh üçlemesine (teslis) yeni bir izah getirerek mezhep kuran aziz Nazianzoslu Gregorius. 
105 KİLİSEDEN 14’Ü ZİYARETE AÇIK Kapadokya sınırları içinde yer alan Belisırma, Ihlara ve Gelveri’yi (Güzelyurt) kapsayan bölgede, 382 basamaklı merdivenden inip yemyeşil bir vadi tabanını takip edenler, pek çok kilise ve yaşam alanlarıyla karşılaşıyor.
Yörenin jeolojik özelliği sayesinde oluşan freskli kiliseler, manastır ruhuna uygun olarak kayalara oyuldu. 105 adet kiliseden 14 tanesi; yani Ağaçaltı, Sümbüllü, Yılanlı, Kokar, Prenliseki, Eğritaş, Direkli, Saint Georgeus, Karagedik, Ala, Bezirhane, Bahattin Samanlığı ve Batkın Kiliseleri ziyarete açık. Ihlara’ya yakın olanlarda Doğu etkisi gözlenirken, Belisırma civarındaki kiliselerde Bizans tipi duvar resimlerine rastlanıyor.
HAZIR GELMİŞKEN…
Tarihi önemi yanı sıra doğal güzelliğiyle de görenleri etkileyen vadinin başında yer alan Ziga Kaplıcası’nın şifalı sularından faydalanabilir, Belisirma Köyü’nde Melendiz Çayı’nın üzerine kurulan çardaklarda mola verebilirsiniz.
  • Kaya oyma mekanları, kiliseler ve bitki örtüsüyle her mevsim ziyaretçileri kendisine hayran bırakan 14 kilometre uzunluğundaki Ihlara Vadisi'ne 394 basamaklı merdivenle iniliyor.
  • Kapadokya, Aksaray'ın Güzelyurt ilçesindeki Ihlara Vadisiyle başlıyor. Bu nedenle de özellikle Kapadokya bölgesine gezmeye giden yerli ve yabancı turistler Ihlara Vadisi'ni de mutlaka uğruyor.
  • Ihlara Vadisi'nin dünyanın en önemli kanyonları arasında gösterildiği belirtiliyor.
  • Ihlara, farklı özellikleriyle Kapadokya'ya gelen turistlerin mutlaka ziyaret etmeleri gerekli bir yerdir. Turistlerin, Ihlara'ya uğramadan yapacakları bir Kapadokya gezisi kesinlikle eksik kalır. Çünkü bu vadi ziyaretçilere tarihi ve turistik açıdan harikulade güzellikler sunmaktadır. İçerisinde dört mevsim akan Melendiz çayı, muhteşem bitki örtüsüyle Kapadokya içerisindeki bu güzelliği henüz görmemiş olanların tatil planlarına Ihlara Vadisi'ni eklemelerini öneririm.

Ihlara Vadisi'ne özellikle Almanya, Fransa, İngiltere, Kore, Çin ve Japonya gibi ülkelerden çok sayıda turist ziyaret etmektedir.
  • Ihlara Vadisi, tektonik yükselmeler ve Hasandağı volkanının püskürmesinin ardından çöküntüye uğrayan alan üzerinde ilerleyen Melendiz Çayı’nın binlerce yılık aşındırması sonucunda oluşmuştur. Melendiz Çayı, Ihlara Vadisi boyunca araziyi derin ve sarp bir biçimde yarmak suretiyle, vadi boyunca görkemli ve çarpıcı güzellikler meydana getirir. Melendiz Dağları’ndan kaynaklarını alan küçük akarsular birleşerek, güneydoğu-kuzeybatı yönünde akar ve Mamasın Barajı’na ulaşır. Melendiz Çayı, vadi boyunca otuza yakın menderes çizer. Ilısu ile Selime arasındaki uzaklık kuş uçuşu 10 kilometre olmasına karşılık, akarsuyun menderesler çizerek akması nedeniyle gerçek uzaklık 18 kilometreyi bulmaktadır.
  • Ihlara Vadisinin dikkat çeken bir başka özelliği ise doğasıdır. Duvar gibi dik, derin ve dar vadinin tabanındaki suyun kenarında, bağlar ve bahçelerden oluşan yoğun bir yeşillik şeridi yer alır. Sanki doğa kendini vadi içine gizlemiştir. Vadi çevresinde bozkır görünüşlü ve cılız bitki örtüsü hâkimdir. Vadinin yamaçlarına geldiğinizde ise zengin ve yeşil bir doğa parçasının vadi içinde saklandığını görürsünüz. İşte bu gizlenmiş olma durumu, vadinin özel yerini de belirlemiştir. Vadi tabanında bölgedeki karasal iklimden farklı olarak, Akdeniz iklimine yakın bir iklim görülmektedir. Vadi tabanı bu özelliği ile doğal bir mikroklima alanıdır. Buna bağlı olarak vadi tabanında başta Antep fıstığı olmak üzere çok çeşitli bitkiler yetişmektedir.
  • Ihlara Vadisi'ndeki kayalara oyulmuş freskli kiliseler korunarak, eşine rastlanmayan bir tarih hazinesi olarak günümüze ulaşmıştır. Hıristiyanlığın ilk yıllarından itibaren kayaların rahatlıkla kazılmasıyla meydana getirilen bu freskli kiliseler ve iskân yerleri 14 kilometre boyunca Ihlara'dan Selime'ye kadar devam eden Ihlara Vadisi içerisinde yer alırlar. İlk çağlarda Kapadokya Irmağı'nın (Patamos Kapadokus) ortasında tabiatla tarihin bir arada bulunduğu Ihlara Vadisi'ndeki bu kiliselerin ilk örnekleri MS IV. yüzyıla kadar görülmektedir. Kiliselerin resim tekniği iki kısma ayrılabilir. Ihlara civarındaki kiliseler "Kapadokya Tipi" olarak bilinen özellikler gösterirler. Bunlara örnek olarak: Eğritaş, Ağaçaltı, Kokar, Pürenliseki ve Yılanlı Kiliseleri verilebilir. Belisırma bölümünde bulunanlar ise "Bizans Tipi" resimlerle süslüdür. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder